Kaynağının Tibet olduğu sanılan Reiki, 19. yüzyılda bir Japon Budist’i olan Dr. Mikao Usui tarafından yeniden ortaya çıkarılmış ve bir şifa tekniği halinde sunulmuştur. Peki, “yeniden ortaya çıkarılma” ile ne kastediliyor?
Reiki çok eski çağlardan bu yana uygulanan bir tekniktir. Ancak eski dönemlerde Reiki bugünkünden daha farklı değerlendirilmekteymiş. Hemen hemen doğan herkes Reiki birinci seviyeye uyumlanmakla beraber, eğer kişi Reiki’de ilerlemek istiyorsa hayatını buna adaması gerekliymiş. Ve bilgiler kesinlikle yazılı olarak aktarılamazmış. Yanlış veya yetkin olmayan ellere geçmesi endişesi taşındığı için sözlü olarak iletilirmiş. Bu sebeple 19. yüzyıla gelindiğinde Reiki ’ye ait bilgiler ulaşılamaz durumdaymış (bazı tapınaklarda gizli tutulan belgeler olduğu düşünülüyor).
Dr. Mikao Usui’nin Reiki bilgisine tekrar nasıl ulaştığına değinecek olursak; Usui’nin ölümünden sonra dikilen anıtta yazılanlara göre, Reiki’nin temelini oluşturduğu ileri sürülen enerji, Mikao Usui’ ye Kurama Dağında 21 günlüğüne inzivaya çekildiğinde gelmiştir. Bunun gerçekleştiği kesin tarih verilmiyor. Usui’ nin bu 21 günlük süreç boyunca oruç tutup meditasyon yaptığı söyleniyor. Usui, 1922’de bu enerjiyle işleyen şifa tekniklerini uygulamak üzere Tokyo’da bir klinik açmıştır. Bu şifa yöntemlerini Usui yalnızca uygulamakla kalmamış, birçok kişiye de öğretmiştir. Özellikle kenar mahallelerde dilencileri hem iyileştirdiği hem de onlara Reiki’yi öğreterek daha iyi bir hayat kalitesine ulaşmalarını sağlamaya çalıştığı söylenmektedir. Ancak bu durum pek çok dilencinin hoşuna gitmemiştir çünkü kendilerini acındırarak para kazanmaya çalışmaktadırlar. Bu sebepten Usui’nin birçok öğrencisi Reiki’nin pahalı bir şey olması gerektiğini, değerini bilebilecek kişilere aktarılmasının daha iyi olacağını düşünmüşlerdir. Uzun bir süre boyunca Reiki uyumlamaları oldukça yüksek meblağlara yapılmıştır. Bugün hala aynı düşünceye sahip ustalar bulunsa da Reiki’nin ücretsiz veya uygun olması ve mümkün olduğunca çok kişiye ulaştırılması görüşünü savunanlar ağır basmaktadır.
Usui’nin öğrencilerinden biri, Fizik Profesörü Chujiro Hayashi, 1938 yılında bu sistemi Hawaii’ye götürerek buradaki öğrencisi Hawayo Takata’yı öğretmenliğe inisiye etmiştir (uyumlamıştır). Takata, Reiki’nin batıda yayılmasına neden olan kişidir. 1970’li yıllardan itibaren yirmi iki kişiyi öğretmen olarak yetiştirdikten sonra, 1980’de ölmüştür. Batıdaki Reiki pratisyenlerinin büyük çoğunluğu bu yirmi iki kişinin öğrencileridir ve hepsi Takata’ya, Hayashi’ye ve Usui’ye bağlanırlar.
Reiki Master’ları (ustaları), yıllar içinde kendi sezgilerini ve algılarını kullanarak; şifa bulmak isteyenlerin ve ruhsal gelişimlerini sürdürürken Reiki ile çalışanların gereksinimlerine cevap veren yeni teknikler geliştirmişlerdir. Bizde bir sonraki yazımızda Reiki’yi nasıl yapacağımızdan, bunun için gerekli olan inisiyasyon işleminden, Reiki seviyelerinden ve bu seviyelerde neler yapılabileceğinden bahsedeceğiz 🙂